- EMANET-ÜL KÜBRA! - HERKES ALDIĞI İHALEYİ TAHAHHÜT EDEBİLECEK Mİ?

BURSA/(GMP)- Dağların hamlinden çekinip haşmetinden parçalandığı büyük ihale; insan olarak nefsiyle yaşayıp Cennet&Cehennem seçimini yapma müsabakasında, bu ihalenin ne olduğunu akıllara tekrar hatırlatmak gerekir.

İlk önce şunu bilelim. Yine bilelim hep bilelim ki; Nefs peşin lezzete bakar ve hiç kimseyi takmaz! Kendisini bile takmaz. Bu yüzden Yusuf Aleyhisselamın dediği gibi nefs; herzaman kötülüğü emr eder.

Misal olarak şöyle diyebiliriz ki; bir köpek aynı yerden iki kere ısırmaz! Neden? Çünkü ısırılan insan bir öncekinden tecrübesi vardır ki, aynı yerden bir daha ısıttırmaz. Bunu anladık!

Nefs ise lezzete odaklı olduğu için, aynı yerden defalarca ısırır, ancak lezzet değil bir acı bırakır. Bu ise cehennem azap kamçısının yeryüzüne dalgalanmasıdır. Gayri meşru bir lezzeti çoğumuz tatmışızdır; o lezzetin sonunda bir ızdırap bir perişanlık (ALLAH'A VE AHİRET GÜNÜNE İNANANLARDA) peyda olur. İşte bu, "cennet veya cehennem" numunesi de denilen "yerküre" üzerinde de hissedilmesidir.

Hakikat böyle iken, nasıl bir ihaleye evet demişiz, nasıl bir konsepte varım demişiz, bunları gözden geçirmek ve en büyük düşmanımız olan nefs'imizi tanımamız gerekir ki, bu emaneti hakkıyla eda edelim. YANİ NEFS'İMİZİ TERBİYE EDELİM!

Allah; Ramazan Oruçlarının sevabını bizzat ben vereceğim ve bu sevabın ne kadar olduğunu Allah'tan başka kimse bilemez' buyurduğu bir hakikatin en büyük nedenlerinden birisi ; Allah'ın emir ve yasaklarına bizzat karşı gelmek isteyen nefs' i terbiye için, yine Rabbimizin vermiş olduğu formül ile nefsi stabil etmektir. Yani, oruç tutarak Ramazan ayını geçirmek ile bu davamızda başarı adımlarını atabiliriz.

YA RABBİ!

EMANET-ÜL KÜBRA'YI ALDIK VE SENİN BİZE GÖSTERECEĞİN KOLAYLIKLARLA BU İŞİN ÜSTESİNDEN GELEBİLİRİZ.

ELBETTEKİ SEN ADİL'SİN. YÜKLENEMEYECEĞİMİZ YÜKÜ YÜKLEMEZSİN. SEN MERHAMETLİLER MERHAMETLİSİSİN.