top of page

"SEÇENEKLER"

  • Yazarın fotoğrafı: umut asma
    umut asma
  • 13 Ağu 2022
  • 2 dakikada okunur

Hür iradeli nefs sahibi insanlar, akıl mekanizmasıyla aldığı, "kendi çıkarı için en uygun akılcı kararları" alıp almamakta serbestdirler.

Bir insan, elbetteki her fiilinin artısını, eksisini; akıl mekanizmasıyla tartıp biçecektir. İşte, akıl"a danışıp hayatına yön veren nefs sahibi insanların; aldıkları kararlarda isabet ettirip, ettiremediğine yaşadığı bu hayat içinde burada şahit olurlar.

Hayat; seçenekleriyle her insanın önüne serilmiş "sebeplere dayalı olarak" kurulan bir hayattır ki; bu sebepler silsilesi ayrıca gökyüzü ve yerdeki bütün yaratılmış canlılara da hayat veriyor.

Hayatımızın ruhu hariç tümü; bedenimizin sebepler dahilinde (rızk ile) yaratıldığı, gelişip büyümesi ile bize aklımızla tespit ettirip şahitlik ettiriyor. (BURAYA DİKKAT!) Kırmızı ışıkta geçen bir arabanın, hedefine ulaşmak için kazandığı o 1 dakikalık süre, insanın o anda nerede bulunduğu (kaza veya ölümlü kaza) olayı kendi tercihinin bir sonucudur. Olması gereken yeri ve zamanı kendi seçimiyle kabul ettiği için, O akıl ve nefs sahibi insan; kendi tercihleri doğrultusunda o an orada yaşatılmaktadır, öldüğü vakit kendi iradesi ile bu fiili işlediği Leh-vi Mahfuz ismi ile anılan BÜYÜK KÜTÜKde kayıtlıdır. Yani "Kaza ve Kader" öyle olacağını Ezelde bildiği için; Lehv-i Mahfuzda yazılıdır. Nasıl ki banttan oynanan bir maçı ilk kez izleyen o müsabakanın sonucunu sadece tahmin eder bilemez, aynı bunun gibi bizim için meçhul olan gelecek, bu kasetin oynatıcısı için malumdur.

İşte, zaman; insanların bir fiil kendi akıllarıyla aldıkları kararlar ve işleyişine göre şekil alıp, yaptıkları fiiller neticesine göre bu şekilde inşa oluyor. Aradaki fark; sebep sonuç ilişkisindeki dengeyi bozmayan bir kanun ile zamanın akışını bina etmek ki; hayırlı işlerin de bu denklem sonucunda hedefine ulaşıp ADALET mekanızmasının herkes için geçerli olduğunu akıllara teyit ettirmek ve insanların bir yaratıcının var olduğuna kat'i inanmasını özgür hür iradesine bırakmaktır.

(PÜR DİKKAT) --> LAFZ-I DUA VE AMEL-İ DUA İLE İSTEĞİMİZ OLAN ARZULARI ALLAH KABUL ETTİĞİ VAKİT; O DUANIN GERÇEKLEŞMESİ İÇİN GEREKEN GEÇMİŞ ZAMANDAKİ SEBEPLER VE OLAYLAR ZİNCİRİNİ EZELDE TAKDİR ETTİĞİ İÇİN; DUA GERÇEKLEŞTİĞİNDE SANKİ DENK GELMİŞ GİBİ AKILLARIN TERAZİSİNDE TARTILMAYA AÇIK BIRAKARAK YİNE KENDİSİNİN VARLIĞINA İNANMAYI KALBİMİZE BIRAKIYOR.

Bu tespitten sonra anlaşılıyor ki; zaman denen kavramı; Allah'ın (cc) uğruna kainatı ve insanları yarattığı Peygamberimiz (s.a.v) vasıtasıyla örneklendirdiği FIRST CLASS YAŞAM BİÇİMİ ile; hem kendimiz hem gelecek nesillerimiz, bu dünyada cennetin merdivenlerindeki gül kokuyu hissetsin.

Hayatın bize sunmuş olduğu seçenekleri ve yaşattıkları; Atalarımızın dediği gibi "ne ekersen onu biçersin" sözünü bir kez daha anlamamıza imkan sağlıyor.



 
 
 

Comments


Yazı: Blog2_Post

05323366591

Türkiye

©2022, Risale-i Nur Talebesi tarafından Wix.com ile kurulmuştur.

bottom of page